13 Mart 2010 Cumartesi

Şebnem Çelebiden notlar 1

Uzunca bir aradan sonra tekrar burdayım, Amsterdam anılarını paylaşmak üzere.Barcelona ve Madrid için birşeyler karalayamamıştım ama Amsterdam için yazmamak mümkün değil, gönlüm el vermiyor...
Nerden başlasam ya da neleri anlatsam diye düşünüyorum.
...


9 mart sabahı erkenden Sabiha Gökçen'in yolunu tuttuk.3 saatlik bir yoldan sonra Amsterdama ulaştık ulaşmasına da hava alanından otele gitmemiz sanırım 1,5 saatimizi aldı. Amsterdam merkeze giden tren sürekli olarak hat değiştirdi. Elimizde valizler bi o perona bi bu perona koştuk durduk. Oyle ya da boyle bu kısmı atlatıp otele yerleştikten sonra kendimizi vurduk yollara. Gideceklere tavsiyem I am Amsterdam kartı almaları; boylece çoğu muze, kanal turu, şehir içi ulaşımlar vs bedava oluyor. Üstelik 3gün için 58 euro ödediğiniz bu kartın parasını daha ilk saatte çıkarıyorsunuz.Otelden çıkıp arka sokaklara dalmıştık ki Güllüoğlu baklavacısı :) yok artık... Sonra anladım ki Güllüoğlu burada çok tutmuş, ye tatlıyı çıkar hakkıyı düşüncesiyle red-lightta bile baklavacı gördük. İşte kanıtı..
İlk gün birazda farkına varamamış olmamızdan olsa gerek donduk soğuktan...Ama ikinci gün bizi durdurabilene aşkolsun gezilmedik sokak, kanal, muze , alışveriş merkezi bırakmadık. 3.gün son derece eğlenceli geçti bunu okurken Mugenin çıldıracağına eminim ama üzgünüm artık çok geç yazdım bile. Birgün önceden Loes ile anlaştığımız gibi ING Houseun yolunu tuttuk. Bina süper ama binaya aldanmamak lazım huzur evi gibi. Aydınlık içinde jungle ı bile olan bir cam bankada yaşlılarla çalışmaktansa kasvetli karanlık binamda gençlerle olmayı tercih ederim sanırım:)
Loes'la yemek sonrası Ajax'ın stadına ufak bir çıkartma yaptık.Stadın etrafında tavaf yaptıktan sonra giriş kapısını bulabildik.Burada alışveriş yapabileceğiniz gibi muzesini ve stadın içini görme şansınız da var.
Ajax sonrası donduk yine Dam meydanına burada malesef 5:30 da mağazalar, muzeler kapandığı için maksimum hızla yapmanız gerekiyor herşeyi. Bu arada birde kanal turu sıkıştırdık bugüne.Yaklaşık bir saat sürüyor, ama pek keyif aldığımızı söyleyemem. Tabi öncesinde zaten tüm sokakları gezdiğimiz için kanalları biliyor olmamızdan  mı yoksa daha bindiğimiz anda kendini 4 dil biliyorum diye pazarlayıp yol boyunca bize kasetten bilgiler dinleten adamdan mı kaynaklanıyor bilemiyorum.
Günün yorgunluğunu atalım biraz da dağıtalım diye gece Mugenin yanlış yonlendirmeleri uzerine Dam'a arkamızı verdik (!)"Tussaud yenge yol göstercek" demiş Orhan ama bize kafayı çoktan bulmuş iki taksici yol gösterdi. Veeee keklerimizi aldııık... Sonrası mı ya bizim kekci başarılı değildi ya da biz türkler çok dayanıklıyız bırakın halüsinasyonu ben o gece rüya bile görmedim:)
Bu arada bir müzenin afişini kesinlikle paylaşmak istiyorum, daha içeri girmeden sizi bu karşılıyor ama üzerine yamışlar niyet normal:) yani içerde olup bitecekler tamamem kötü niyetten arındırılmış:)


4. gün "Rotterdama gidiiiiin" ısrarları üzerine gittik bizde ama ben Amsterdam'dan sonra Rotterdamı beğendiğimi söyleyemicem. Hani o şirin evler, hani bisikletler, hani kanallar... Bizde baktık ki çok fazla alternatifimiz yok alışverişe verdik kendimizi.

Yazmak istediğim o kadar çok şey ve paylaşmak istediğim o kadar çok resim var ki, artık ara sıra yazıların arasına serpiştirilmiş resimleri görebilirsiniz burada. Ama şunu kesinlikle söyleyebilirim ki ekibimiz çok güzel olduğundan mıdır ya da oranın havasından mıdır nedir hiç birimizin dönme isteği yoktu....

en kısa zamanda resimlerle karşınızda olmak dileği ile...

4 yorum:

Shoopshoop dedi ki...

Iste simdi cok kiskandim!!!
Devamini bekliyoruz, fotolarla plizzz!

Mehmet ZoR dedi ki...

Koskoca şehirde baklavacıyı bulmuşsun bulmasına resime bir de gizli öğe sıkıştırmışsın (2. resimindeki gizli öğeden hiç bahsetmiyorum bile).. Resim de baklavacı afişini en son gördüm, biraz daha kadrajı yaklaştırsaydın ya baklavacıya :))

Resimler böyle gidecekse sırada Red Light dan kareler gelecek herhalde :D

SebneM dedi ki...

gonul isterdi oradan da kareler paylaşabileyim ama resim çekme şansımız olmadı. lakin oyle bir denemeye kalkışsaydım bugun aranızda olayabilirdim, iricene hatunlar tarafından linç edilmiş ya da kanalın çamurlu sularında boğulmuş olabilirdim:)

Mehmet ZoR dedi ki...

Bak sen terbiyesizlere. Bana hemen bir kamera, bir uçak bileti ayarlayın. Senin yarım kalan işini tamamlayacağım şebo..